SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLENMELERİNİN ÖZÜNE AYKIRI DÜZENLEME KABUL EDİLEMEZ…

25.12.2020 19:04:41
  • Büyük Font
  • Küçük Font
  • Sayfayı Yazdır
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLENMELERİNİN ÖZÜNE AYKIRI DÜZENLEME KABUL EDİLEMEZ…

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLENMELERİNİN ÖZÜNE AYKIRI DÜZENLEME KABUL EDİLEMEZ…

 

TBMM Adalet Komisyonunda görüşülerek TBMM Genel Kuruluna sevk edilen ve 6 kanunda değişiklik öngören 43 maddelik “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi”, başta Anayasa olmak üzere bağlı olduğumuz uluslararası insan hakları sözleşmelerine ve edinilmiş müktesep haklara aykırıdır.

 

Kanun teklifinin amacı ve ismi ile hiç ilgisi olmadığı halde, 1136 sayılı Avukatlık Kanununda da değişiklik yapılmasına yer verilmiş ve teklifin gerekçesinde; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. Maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki taşınmaz alım-satım, şirket vakıf ve dernek kurulması, idaresi ve devredilmesi işlerinde kimlik tespiti, gerçek faydalanıcının tanınması, müşterinin durumunun ve işlemlerinin izlenmesi gibi müşterinin tanınmasına ilişkin yükümlülükleri, şüpheli işlem bildirimi, bilgi ve belge verme, muhafaza ve ibraz yükümlülüklerini yerine getirmelerinin amaçlandığı belirtilmiştir. Avukatı ihbarcı haline getirerek savunma hakkının yok sayılması anlamına gelmekte olan bu değişiklik ile avukatlar yapmış oldukları işlemler hakkında bilgi ve belge verme, şüpheli işlem ibrazı, muhafaza yükümlülüğü gibi fiillerle yükümlü kılınacaktır. Başta Avukatlık Kanunun 36. Maddesinde düzenlenen sır saklama yükümlülüğü olmak üzere avukatlık mesleğinin özüne ve ruhuna aykırı bu düzenleme ile ilgili olarak itiraz gerekçelerimizi ve teklifin yasalaşması halinde doğacak sakıncaları dile getirdiğimiz açıklamamızı kısa süre önce kamuoyu ile paylaşmıştık.

 

Yine teklifin amacı ve ismi ile hiç ilgisi olmadığı halde, “Yardım Toplama ve Dernekler Kanunlarında” yapılan değişiklikler ile mevcut dernek ve vakıfların yardım toplama faaliyetleri ve örgütlenme özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlanmakta ve İçişleri Bakanlığının dernekler üzerindeki siyasi vesayetini sağlayacak yeni düzenlemeler içermektedir. Teklifin aynen yasalaşması durumunda, başta insan hakları, kadın hakları, mülteci hakları, çocuk hakları ve dezavantajlı grupların hakları alanında faaliyet gösteren dernek ve vakıflar, hukuk dernekleri, sosyal mücadele yürüten dernekler ile sosyal yardım için fon kaynakları kullanan dernekler, farklı inanç gruplarının dernek ve vakıfları ve hatta hemşeri dernekleri ile spor kulüplerinin tümü tek bir imza ile kapatılma riskiyle karşılaşacak, bu konuda açılacak idari davalar yıllarca süreceği gerekçesi ile pratikte “hızlı kapatma” prosedürü yaratılmış olacaktır.

 

Evrensel hukuk kuralları, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler, iç mevzuatımız açıktır. Tekliften dernekler, vakıflar ve yardım toplama ile ilgili maddelerin geri çekilmesini, sosyal tarafların görüşleri alınmadan bu tarz tekliflerin yapılmamasını talep ediyoruz. Aksi düzenlemeler, sosyal devlet ve hukuk devletini yok eder. Demokrasinin olmazsa olmazı olan sivil toplum örgütlenmesini büyük darbe vurur.

 

Bu düzenlemeden derhal vazgeçilmelidir.

 

Saygılarımızla.

 

Adana Barosu

Adıyaman Barosu

Amasya Barosu

Ankara Barosu

Antalya Barosu

Artvin Barosu

Aydın Barosu

Balıkesir Barosu

Batman Barosu

Bilecik Barosu

Bingöl Barosu

Burdur Barosu

Bursa Barosu

Denizli Barosu

Diyarbakır Barosu

Düzce Barosu

Eskişehir Barosu

Gaziantep Barosu

Hakkari Barosu

Hatay Barosu

Isparta Barosu

İstanbul Barosu

İzmir Barosu

Kocaeli Barosu

Manisa Barosu

Mardin Barosu

Mersin Barosu

Muğla Barosu

Muş Barosu

Niğde Barosu

Ordu Barosu

Sakarya Barosu

Şanlıurfa Barosu

Tekirdağ Barosu

Trabzon Barosu

Tunceli Barosu

Van Barosu

Yalova Barosu

Fotoğraf Galerisi